Azeri'lerin düğün gelenekleri.
Azerbaycan düğünleri bir başka oluyor. Masraflı
olmasına rağmen Azeriler düğünlerini tantanalı yapmağı çok severler. Eskiden
düğünlerini bahçelerine kurdukları çadırlarda (azerice mağar) kır düğünü olarak yaparlardı. Ama günümüzde düğün
salonları biznesinin gelişmesinden olsa gerek, köylerde bile restoranlarda
yapıyorlar düğünleri.
Düğünden önce bir dizi prosedür geçer evlenecek
gençler. Günümüzde bu prosedürler her ne kadar kısalmış ve değişmiş olsa da,
ben size yine de tam Azeri adetlerine göre düğün prosedürlerini anlatıcam.
Kız beğenme
Erkek ister kendisi beğensin, isterse de ailesi,
farketmez, yine de erkek tarafı kız tarafının ana-babasını, akrabalarını,
yurdunu araştırar, nasıl bir insan olduklarını kız tarafını tanıyanlardan
sorarlar. Kızın ailesi erkeğin ailesi tarafından onaylanırsa, kızın yakın
akrabalarına-halasına, teyzesine ya da annesine haber göndeririliyor ki onların
da bu nikaha razı olduklarını öğrensinler.
Küçük elçilik
'Elçi gitmek‘-kız istemek, ‚elçiler‘ de kız istemeye
gidenler anlamında kullanılan bir sözdür.
Adete göre önce 2 kadın-damatın annesi ve yakın
akrabalarından biri elçiliye gider. Çünki her zaman anneler kızın kalbindekini
anlar. Kadınlar anlaştıkları taktirde, ailenin şah damarı olan babaların görüşü
organize edilir.
Damatın babası köyün 3 saygıdeğer adamıyla kız evine
gider.
Inanclara göre kız istemeye gece gitmezler.
Elçilerin önüne konulan çay içilmez.
Elçilikte derler: ‚kız ağacı, ceviz ağacı, her gelen
bir taş atar‘ yahut ‚kız yükü, tuz yükü‘.
Kızın
babası ilk elçilikte asla ‚evet‘ demez. ‚Kız kapısı, şah kapısı‘ der ve kızla
ve kızın annesiyle de konuştuktan sonra kesin kararlarını vereceklerini
bildirir.
Kızın
fikri sorulduğunda kız susar ve bu razılık anlamına gelir.
Xonça |
Kızın
bacısı yahut evin gelini çay getirir. Herkes ‚şirin çay‘ içer. Bundan sonra
bazen yemek de sunarlar erkek tarafına.
Büyük nişan
Elçilikten
bir kaç gün sonra büyük nişan yaparlar. Nişanda kız üçün gereken her şeyi
alıyor erkek tarafı. Ayakkabılar haric. Çünki inanışa göre ayakkabı sıkıntı
getirir.
Nişan
masraflarını genellikle erkek tarafı karşılar. Et, yağ, un, pirinç, kısacası
soğandan başka herşeyi erkek tarafi gönderer kız tarafına.
Erkek
tarafı nişan için aldıkları her şeyi kırmızı kurdelelerle bağlanmış ‚honça‘ (içine
gelin için alınmış altın, giyisi, kosmetik malzemeler konulan sepet yahut tepsi)
yahut valizlerde getirer. Günümüzde valizler yerini sepetlere bırakmıştır.
Erkek
tarafından bir kadın yahut damatın kendisi kızın parmağına nişan yüzüğünü takar
ve ardından çikolata yahut pasta yerler. Herkes ‚Mübarektir!‘ der ve nişan
burada tamamlanır.
Bayramlık
Düğüne
kadar tüm bayramlarda kız için bayramlık getirer erkek tarafı. Bunlardan en
ilginci Novruz bayramında oluyor. Bu bayrama kayınvalide büyük bir hevesle
hazırlanır. Ya son Çarşamba ya da bayram akşamı geline bayramlık getirerler. Bayramlık
için erkek tarafı geline kırmızı elbise yahut şal, bir adet takı (yüzük, kolye,
vesair) ve başına kına sürülmüş koç hediye eder.
Bunların
yanısıra şekerbura, baklava, gattama gibi Novruz tatlıları, fındık, ceviz,
hurma dolu sepetler, mumlarla süslenmiş semeni (Novruz’a özel buğdaydan
hazırlanmış bitki) de getirerler.
Bayramlık
hediyeleri yörelere göre de değişiyor Azerbaycan’da. Örneğin, ülkenin güneyinde
bayram sepetinde gelin için mutlaka balık getirerler. Balığın burnuna da altın
yüzük takarlar. Gelinin saçına, eline ve ayaklarına kına sürerler.
Kız
düğünü yahut azerice Kız toy‘u
Düğünlerin olmazsa olmazı Kebab |
Günümüzde düğünleri erkek ve kız tarafı aynı gün yapmaktalar. Ama eskiden kız ve erkek düğünü ayrı-ayrı tarihlerde yapılardı.
Eskiden
erkek tarafı kız tarafına gider ve kız düğünü için hazırlıklar konuşulurdu. Bu
konuşmada düğünün tarihi, müzisyenlerin seçimi, düğünü kimin idare edeceği
hakkında kararlar alınırdı. Kız düğününün tüm masraflarını erkek tarafı
karşılardı. Ama maddi durumuna göre bazen kızın babası bu masrafları kendi
üstlenirdi.
Yemeklerin Şah'ı Pilav |
Yemekten
önce erkek tarafından bir kişi aşçıların yanına geler ve tencerelerın üzerine
bahşiş koyar. Buna ‚kazanaçtı‘ derler.
Düğünde
köyün gençleri güçlerini sınarmak için güreşerler. Kazanan istediği kişinin
kolundan tutup dansa davet eder. Düğünün
sonunda erkek tarafı gelinle raks eder ve düğün akşama doğru biter.
Çeyiz
Erkek
düğününden 2-3 gün önce gelinin çeyizi damadın evine gönderilir. Çeyizi yerleştirmek için gelinin yengesi,
halası, teyzesi, kuzenleri erkek tarafına giderler. Evi yerleştirdikten sonra
damadın annesi kız tarafı adamlarına hediyeler verer.
Kınayaktı yahut
kına gecesi
Kına
gecesi kızlar odalardan birine toplanarlar. Kızın yengesi ıslanmış kınanı eline
alar ve dans eder. Sonar bir tepsi ve bir de boş kaseyi erkek tarafının önüne
koyar. Erkek tarafı boş kaseye para atar ve kınanı alar ve dans ederek gelinin
önüne geler. Gelinin ellerine ve ayaklarına kına surer. Sonra da diğer kızlara
kına dağıtır. Herkes kına surer ve bahşiş dağıtar.
Bazı
bölgelerde kına gecesi erkek tarafı geline takılar da takar.
Erkek
tarafı evlerine dönerken kendileri ile kına götürer damat ve diğer erkekler de
küçük parmaklarına kına sürerler.
Nikah yahut kebinkesdirme
Resmi
nikahlar erkek düğünü günü kıyılar ve daha sonra imam nikahı yapılar.
Ama
eskiden nikahı imam kıyarmış. Imama 3 manat para ve kesme şeker vererlermiş.
Kesme şeker 8 kg civarında olarmış. Nikahda geline hediye edilen altınlar
gelinin helal malı sayılarmış.
Erkek düğünü yahut büyük toy
Eskiden erkek düğünü 3 gün sürermiş.
Düğünden
bir gün önce hayvanlar kesilir. Gençler çiğer kebabı yaparlar. Haş (paça
çorbası) pişirerler.
Düğün masası |
Gelin aparma
Azerbaycan
halkının en kadim oyun havası olan ‚Vağzalı‘ sedaları altında erkek tarafı kız
evine geler. Onlar dans ederek okurlar: al almağa gelmişik, şal almağa
gelmişik, oğlanın adamıyık, aparmağa gelmişik.
Gelini
getirmek için eskiden at arabalarını, günümüzde ise modern lüks arabaları
süslerler.
Gelin
olan odanın kapısı bağlı olur. Damadın babası bahşiş vermeyince kız tarafı
gelini odadan çıkarmazlar. Gelin evden çıkmadan anne-babası hayır dua verer.
Gelinin belini kırmızı kurdele ile kaynı bağlar. Gelinin başına duvak örterler.
Bahçede büyük ateş yakarak gelini 3 defa ateşin başında döndürerler. Bunun
anlamı gittiği evin ışıklı ve ocağının sıcak olmasıdır.
Gelinin
arkasınca taş atarlar ki gittiği yerde sıkı dursun. Su atarlar ki aydınlık
olsun.
Düğünden
sonra gelinle damatı gelinin ailesi misafir eder ve buna‚ ayakaçtı’denilir.
Küçük notlar:
Azeri
düğün havaları: vağzalı, terekeme, koçeli, Azerbaycan teraneleri, yallı ve
modern çağın dans şarkılarıdır.
- Günümüzde Azerbaycan’da kız almak isteyen sadece bir kez elçi gider ve sonra aile arasında küçük nişan yapılar ve daha sonra kız-erkek düğünü aynı günde aynı mekanda yapılar.
- Eskiden düğünlerde bozbaş, pilav ve taze salat verilirdi.
- Günümüzde düğün masalarında kuş sütünden başka her şey bulunur.
- Düğün salonları (azerice şadlıq evi) eski padişah saraylarını aratmıyor neredeyse.
- Düğün salonlarında ücret kişi başi 30-120 manat arasında değişiyor.
- Köylerdeki düğün salonlarında yemekleri bazen düğün sahibi kendisi yaptığı için bu ücret 15-25 manat arasında olur.
- Gelin elbisesi, saçı-makiyajı, gelin arabası, çiçekler derken neredeyse 400-500 manatınızdan oluyorsunuz.
- Takıları genellikle Merkezi Univermag (ÇUM) yahut Moskva Univermağından alarlar.
- Takılardan birinin mutlaka pırlanta olması şarttır.
- Azerice dünüre guda denir.
E
kisacası, Azerbaycan’dan kız almak öyle kolay değildirJ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder