Talebelik yıllarımda Üniversitedeki Türk arkadaşların anlattıklarında, dizilerde ve gezi programlarında gördüklerimden yola çıkarak Türk ve Azerbaycan kültürünün benzer olduklarını, bir Azerbaycanlı olarak asla Türkiye'de kültür farkı yaşamayacağımı düşünmüştüm. Lakin Türkiye'ye temelli taşındıktan sonra aradaki kültür farkının ne kadar derin olduğunun farkına vardım.
İlk yıllarımda o kadar zorlanmıştım ki, zaman zaman ‘bu ben miyim?’
diye sorgulamaya başlamıştım kendi kendimi. Yaptığımız espriler, tepki verme
şeklimiz, davranış kültürü…her şey çok farklıydı.
Hatta sizlere ilk kez yaşadığım bir olayı anlatayım.
Hatta sizlere ilk kez yaşadığım bir olayı anlatayım.
Çok
samimi olduğum bir arkadaşım bize baklava getirmişti. Çaylar sofraya
verildiğinde baklavaları tabağa dizerken şakayla ‘kendi getirdiğiniz baklavayı kendiniz mi yiyecekseniz?’ diye
söylediğimde arkadaşım çok alındı ve baklavadan diline bile sürmedi. Bu bizim Azerbaycan’da
çok sık yaptığımız bir espridir ve genelde samimi olduğumuz insanlara yaparız. Bu
olaydan sonra düzinelerle buna benzer şeyler yaşadım J Amma on yıl aradan sonra artık böyle şeyler yapmıyorum J
Peki, Azerbaycanlıların Türkiye’de beğenmedikleri, sevmedikleri veya zorlandıkları şeyler nelerdir?
‘Azeri’ kelimesi. Azerbaycanlıların pek çoğu kendilerine Azeri denilmesinden
nefret ederler ve bunu Rusya'nın politik oyunu olduğunu öne sürerler.
‘Aybalam’ kelimesi. Kendim dâhil, biz Azerbaycanlılar ‘Aybalam’ kelimesini
sevmeyiz. Çok itici!
Kuru fasulye J (Yorum yok, sadece
sevmiyoruz).
Etin lezzetsiz
olması. Azerbaycan’a giden bilir,
bizim oralarda et muhteşem lezzete sahip ve yapılan yemeklerin tadına doyum
olmaz. Türkiye’de aynı yemeği yaptığımızda bir türlü Azerbaycan’daki lezzeti yakalamamamıza
nedendir şu etJ
Zeytinyağlı yaprak ve
lahana sarması (etsiz). Azerbaycan’da yaprak
ve lahana sarması etli yapılır, bu yüzden evinize ilk kez davet ettiğiniz
Azerbaycanlı misafirlerinize zeytinyağlı sarma sunmayın J. Ayrıca zeytinyağlı sarmalara bizim oralarda ‘yalancı dolma’ denir.
Türk pilavı. Azerbaycan’da pilav tuzlu suda haşlanır, daha sonra
süzülür ve tereyağı, safran ile demlenir. Türk pilavını Azerbaycanlılar ‘lapa’ olarak tanımlarlar ve pek
sevmezler.
Türkler’in akşam
yemeği kültürü. Azerbaycan’da akşam
yemeği daha hafif yenir, örneğin, çorba Azerbaycanlılar için bir çeşit yemektir
ve akşam yemeği olarak sadece çorba da içilebilir. Fakat Türkiye’de akşam
yemeğinde çorba, salata, pilav ve ana yemek yenilmesi, daha sonra çay
demlenmesi, akabinde meyve servisi bir Azerbaycanlı için bildiğiniz ‘işkencedir’
J. Bu tür sunumlar sadece misafir geldiğinde veya doğum
günlerinde falan olur.
Yaş pasta. Azerbaycanlılar Türkiye’deki yaş pastayı pek sevmezler.
Çünkü pasta hamuru ve kreması onlarda farklı yapılır. Krema katılaştırılmış süt
dedikleri (sguşenka) malzemeden yapılır ve aşırı lezzetli oluyor. Yani yaş
pastayı ilk kez yiyenler için farklı bir lezzet olmuş olur ama sürekli
sevdikleri bir şey değildir.
Türk çayı J Azerbaycan’da çay çok farklı demlenir ve demin
kaynamamasına özen gösterilir. Türk usulü dakikalarca çaydanlığın üzerinde
duran demlikteki çay bir Azerbaycanlı için tuhaf bir tat oluşturuyor.
Azerbaycan’da çay demliğe konulur, yıkanmaz ve üzerine sıcak su ilave edilir. Birkaç
dakika durduktan sonra servis edilir. Ayrıca Azerbaycan çayları aromalı ve iri
yapraklı oluyor. Azerbaycan’da en meşhur çay Lenkeran çayıdır ve gerçek anlamda
çok hoş kokulu, demleme süresine göre yumuşak ve sert içimli bir çaydır.
Rakı. Rakı kesinlikle Azerbaycan içki kültürüne uymayan ve
neredeyse her gün Votka içen bir insan için bile çok sert bir içki türüdür. Bir
Azerbaycanlının içe bileceği en fazla rakı bir yudumdur J
Azerbaycanlıların Türkiye’de bayıldıkları veya sevdikleri konulara gelelim J
Döner. İlk kez döneri öğrencilik yıllarımda yemiştim ve aşırı
lezzetli bulmuştum. Daha sonra Türkiye’ye gelen tüm Azerbaycanlıların sevdiği
lezzet döner olduğunu öğrenmiştim.
Künefe. Azerbaycanlılar künefeye bir başka bayılıyor. On sene
önce bile Bakü’deki Namlı Kebap restoranına sırf künefe yemek için gittiğimi
bilirim. Baklava bile künefe kadar sevilmiyor Bakü’de.
Ucuz tekstil. Azerbaycan’da yıllar önce Koton ve LC Waikiki mağazaları
Bakü’nün ünlü caddesi olan Targovi’de dünyaca ünlü marka mağazaların olduğu
kısımda açılmıştı. Daha sonra Türkiye’ye geldiğimde bu mağazaların yerli Türk
malı olduğunu ve fiyatlarının aşırı ucuz olduğunu fark etmiştim. Azerbaycan
kendi tekstil ürünlerini üretmediği için Türkiye’den ithal ürünler aşırı
pahalıya satılıyor. Bunun için de Türkiye’ye tatile gelen veya burada yaşayanlar
için tekstil aşırı ucuz.
İlgi, alaka,
yardımseverlik. Kuzenim Türkiye’de
çalıştığı dönemlerde otel servisi ile şehir merkezine gitmek istediğini başka
bir güzergâhtan geçecek olan şoföre bildirmiş ve adam kuzenime diğer otele
kadar eşlik ederek onu servise bindirmiş. Kuzenim bu olaydan çok etkilenmişti
ve bana anlatırken gözlerindeki heyecanı görmeniz gerekirdi. Daha sonra Türkiye’ye
seyahat eden tanıdıklarım ve kendim dâhil, Türklerin gerçek anlamda yardımsever,
ilgili ve başınız sıkıştığında iki eli kanda bile olsa, yardım edeceklerinin
şahidi oldum.
Simit. Simit’i çok severiz J
Türk kahvaltısı. Azerbaycan’da günlük kahvaltı kültürü daha çok ekmek
üzerine sürülmüş tereyağı ve reçel veya peynir, ya da yumurtadan oluşmaktadır (evlerden bahsediyorum, restoranlarda
köy kahvaltısı çok çeşitli oluyor). Ve genel olarak kahvaltı birçok
zaman tercih edilmemektedir. Ancak Türk kahvaltısı Azerbaycanlılar tarafından
sevilen bir türdür.
Zeytin ve zeytinyağı
bolluğuJ. Bizim oralarda zeytin salatalarda kullanılır ve
pahalıdır. Pahalı dediğim orta bütçeli bir ailenin her sabah yiyebileceği bir
şey değildir. Türkiye’de zeytinyağı ve zeytinin ucuz olması, yemeklerde kullanılması
pek hoşumuza gidiyor. Ama birçoğumuz hala yemeklerde tereyağı kullanırız. Yemek
kültürü işte, bir anda kesip atamayız J
Ha bu arada, zeytin sabunu, zeytin özlü kremler ve
şampuanlar da ayrı bir değere sahiptir Türkiye’de yaşayan Azerbaycanlılarda.
Romantik Türk ErkeğiJ Bu konu belki biraz
tartışma yaratır ancak ortada bir gerçek var ki Türk erkekleri romantik
sayılır. Azerbaycanlı erkeklerin 99% asla karılarına ‘canım’, ‘aşkım’, ‘prensesim’ demezler. Hafta sonlarını birçoğu
kendi arkadaşlarıyla geçirir. Yurtdışı tatillere zaten Azerbaycanlı erkeklerin
çok az kısmı ailesini götürür. Bence Türk erkekleri Azerbaycanlı bayanlar için
romantik veya ilgili sayılırlar. Çünkü Türk erkeklerinin pek çoğu Pazar
günlerini aileleriyle geçirirler, tatile hep ailecek giderler, belki sürekli
değil ama bütçesi yeten eşini yemeğe çıkarır, hanımına değer verirler. Tabi ki
bu tümüne ait değil ama genelde öyledirler. Ya da yabancı uyruklularla
evlenenler öyledir J.
Küçük
bir anı: Antalya’da ilk çalıştığım otelde yöneticim
beni Kat Hizmetleri Müdürü bayanla tanıştırdığında, bayan bana sinirli bir ses
tonuyla ‘Türkiye’ye niye geldin, Azerbaycan’da iş yok mu?’ diye
sormuştu. Müdürüm de ‘Kız burada evli’ dediğinde bayan bayağı yükselerek ‘Ya ne buluyorsunuz şu Türk
erkeklerinde, Allah aşkına’ diye tepki vermiş, elim havada kalmış ve
çekip gitmişti. İlk iş günüm mahvolmuştu. Neden anlattım şunu bilmiyorum,
sanırım ‘yabancı uyruklularla evlenen Türk erkekleri romantik olur’ kısmına
hitaben hatırladım J
Balık. Akdeniz bölgesinde yaşayan tüm Azerbaycanlılar benimle
Balığın lezzetli olması konusunda hemfikir olacaklarını düşünüyorum. Ben Azerbaycan’ın
meşhur balıkçı köylerinin birinde büyüdüm ve inanın bana Akdeniz balıkları
kadar lezzetli balıklar görmedim. Bu arada Azerbaycan’ın lezzetli balıklarından
‘Ağ balıq’ (Türkçe Mersin morinası ismi yanlış bilmiyorsam ama Hazar
denizindeki çok daha lezzetli), ‘Qızılbalıq’ (Hazar somonu) ve tabi ki de vobla
(kılçıklı balıktır fakat çok lezzetlidir) tavsiye ederim.
Türk kahvesi.
Şimdilik aklıma gelenler bunlar oldu, hatırladıkça yazıma ilaveler edeceğim mutlaka. Ayrıca sizlerin de sevdiğiniz ve sevmediğiniz şeylerle ilgili yorumlarınızı seve seve okurum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder